Sürekli Mesleki Gelişim

Homeostaz nedir: Otonom Sinir Sisteminin Katkısı

Bu videoda Prof. Dr. Kemal BUHARALIOĞLU, otonom sinir sisteminin anatomik yapılanması ve buna bağlı olarak fizyolojik işlevlerinin daha iyi anlaşılmasına bir zemin oluşturacak bir konuya değiniyor: Homeostaz. Homeostaz; iç ve dış stres faktörlerine rağmen organizmanın istikrarlı bir iç ortam sağlama yeteneğini ifade etmektedir. Bu videoda sinir sisteminin bir bölümü olan otonom sinir sistemi ve endokrin sistemin homeostaza nasıl farklı mekanizmalarla katkıda bulunduğu açıklanmaktadır. Ayrıca, dersin sonunda sorulan soru ile bu fizyolojik kavramın farmakoloji açısından önemi pekiştirilmektedir.

 

Bu videoda Prof. Dr. Kemal BUHARALIOĞLU’nun değindiği noktalar ve genel ilkeler aşağıdadır:

1. Yüksek seviye iç kontrol olarak bilinen homeostaz vücudumuzda fizyolojik işlevlerin sürdürülebilmesi ve eşgüdümünü sağlar.

2. Sinir ve endokrin sistem homeostazı beraber korur. Bunu negatif geri besleme mekanizmaları ile belirli parametreleri normal fizyolojik aralıkta tutarak gerçekleştirir.

3. Homeostaz dış ve iç birçok değişimlerden etkilenir. Önemli dış etkenlerden birisi de ilaç kullanımıdır. Örneğin hipotansif ilaç kullanımı kan basıncı düzenlenmesini ve bu anlamda homeostazı bozabilir.

4. Birçok hastalığın patofizyolojik temelinin anlaşılmasında otonom sinir sisteminin işlevleri kadar otonom sinir sisteminin sinir sistemi içerisindeki yeri ve santral sinir sistemi ile etkileşimi de önemlidir.

5. Sinir sisteminde aferent ve eferent sinirlerle gerçekleşen çift yönlü iletişim organizmanın sürekli değişen ihtiyaçları doğrultusunda homeostazı sürdürür. Aferent sinirlerle organizmadan gelen bilgiler sinir sistemindeki negatif geri besleme girdilerini oluşturur. Eferent sinirler ise bu girdiye karşı oluşturulan işlevleri yerine getirir. Örneğin kan basıncında ilaçlarla oluşan düşme baroreseptörlerle algılanıp aferentlerle santral sinir sistemine iletilir. Ardından otonom sinir sisteminin sempatik bölümü kan basıncındaki bu düşmeyi engeller.

6. Homeostatik düzenlemeler sadece sinir sistemi ile değil endokrin sistemin de katkısıyla gerçekleştirilir. Bu amaçla sinir sistemi nörotransmiterleri, endokrin sistemin ise hormonları kullanır.

7. Sinir sistemi endokrin sistemden daha hızlı cevap verir: Sinir sistemi saniye veya saniyenin fraksiyonları içerisinde hormonlar ise dakikalar, saatler veya günler içerisinde harekete geçer. Bu farklılıktan hormonların çoğunluğunun daha uzun süren gen ifadesini değiştirmeleri sorumludur.

Not: Değerli öğrenciler sizlerin de bildiğiniz gibi farmakoloji dersleri büyük oranda fizyolojik kavramların iyi anlaşılmasına bağlıdır. Ayrıca, temel bilimler arasında yer alan fizyoloji dersi, klinik eczacılık uygulamaları ile en ilgili olanıdır. Değerli meslektaşlarım, sağlam bir fizyoloji bilgisi özellikle birinci basamak sağlık hizmet sunucusu toplum eczanelerinde kanıta dayalı sağlık hizmeti sunumunun sağlanması açısından da önemlidir. Şöyle ki hastaların ilaçla ilgili problemlerinde klinik karar verme sürecinin başarılı olabilmesi için insan vücudu hakkında temel düzeydeki bilgilere sahip olunması gerekir. Bu nedenle uygun ilaç tedavisi açısından farmakoloji ve patoloji bilgileri kadar fizyoloji bilgisine de sahip olunması önemlidir.

Yönetmen:Dilaver Bayındır

 

İlgili Videolar